Haberaks TV’de yayınlanan İşte Samsun programında konuşan Borsan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ölmez, ‘Hayalsiz yaşam olmaz ama sadece hayal kurarak da olmaz. Harekete geçilmeli ve pes edilmemeli’ dedi.
Haber Medya Grubu ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi işbirliği ile üniversitede verilen bilginin iş dünyasındaki karşılığı üzerine düşüncelerin tartışıldığı İşte Samsun programının bu haftaki konukları Borsan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ölmez ve OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran oldu.
ÜRETMEK ZORUNDAYIZ
Lovelet Sahnesi’nde yayınlanan ve Haberaks TV Genel Yayın Müdürü Sinan Sallabaş’ın moderatörlüğünü yaptığı programda konuşan Ölmez, “Sanayici ve üniversite işbirliğini çok önemsiyorum.
Üniversitelerde teorik eğitimler veriliyor ama tecrübe kazandırılamıyor. Bizler de yetkin insan kaynağına ulaşmakta zorlanıyoruz. Bizim işimiz eğitim vermek değil, üretim yapmak” ifadelerini kullandı.
SON SINIF ÖĞRENCİLERİ ÖNEMLİ
Okullarda verilen eğitimin iş hayatında yeterli olamadığını belirten Ölmez, “Öğrencilere tavsiyem; önlerindeki ortalama aktif 50 yılı güzel değerlendirmeleri. Önceliğiniz hemen maaş olmazsa işin pratik tarafını da edinebilirsiniz. Bir beyaz yakalı mühendisin verimli hale gelmesi yaklaşık 2 yıl, bunun da işverene maliyeti 60-70 bin lira. Yatırım yapmak işverenler için de çok kolay değil. Bu nedenle son sınıf öğrencilerinin pratik tecrübesi olması bizim için çok önemli” şeklinde konuştu.
50 ÜLKEYE İHRACAT
Borsan Grup olarak birçok sektörde faaliyet gösterdiklerini belirten Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ölmez, “2009 yılında kurumsallaşma çalışmalarına başladık. 6 sene önce 50 ülkeye ihracat yapan, Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşundan biri olduk. Daha eğitimli insanları nasıl kadromuza katarız hesabını yaptık” dedi.
TECRÜBESİZ ELEMAN MALİYETLİ
Şirketlerinde 250 beyaz yakalı mühendis çalıştığını vurgulayan Ölmez, “Yeni mezunlarımızla uzun vadeli sözleşme yapamıyoruz, iki sene sonunda gitmek isteyenler olabiliyor. Bütün ihtiyaçları tecrübesiz elemandan karşılamak ise işveren için çok masraflı” diye konuştu.
OMÜ, MUAZZAM POTANSİYEL
OMÜ ile fikir alışverişinde bulunduklarını kaydeden Ölmez, “OMÜ’nün 58 bin öğrencisi olduğunu öğrendim. Muazzam bir potansiyel. Yetişmiş eleman bulmak çok zor. Bize gelen öğrencilerden normal bir insanın iş hayatında yapması gereken şeyleri bekliyoruz, kimseden şapkadan tavşan çıkartmasını istemiyoruz. Çalışma isteklerini bize göstermeli ve olabildiğince hızlı öğrenmeye çabalamalılar” ifadelerine yer verdi.
STAJLAR PROSEDÜR OLMAMALI
Mevcut eğitim sistemi nedeniyle öğrencilerin genellikle hiç tecrübesiz iş hayatına atılmak durumunda kaldıklarını belirten Ölmez, “Stajlar Türkiye’de prosedür tamamlamak olarak görülüyor. Şirketlerimizde ben buna izin vermiyorum. Yaz tatilinde 1 ayı işini öğrenmek için kullanmak çok zor değil. Sanayiciler buna izin vermemeli, öğrenciler de bunu istememeli. Çünkü stajını bir zorunluluk hali içerisinde yapan öğrenci, burada edinmesi gereken tecrübeleri deneyim edemiyor” diye konuştu.
YETKİN İNSANA ULAŞAMIYORUZ
Öğrencilerin okulun son dönemlerinde “Eyvah okul bitiyor” telaşına kapıldığını söyleyen Ölmez, “Okul bize teorik olarak öğrenmeyi öğretiyor, tecrübe konusunda çok eksik kalıyor. Yetkin insan kaynağına ulaşmakta sıkıntı yaşıyoruz. İhtiyacımızın yarısını yeni mezun öğrencilerden karşılıyoruz ancak bu da bizim için sıkıntı olabiliyor. Okulda öğrenci teorik eğitimini alırken, özellikle son sene pratik eğitim de almalı” şeklinde konuştu.
ÖĞRENCİLERDEN KARŞILIYORUZ
Son sınıf ve mezun öğrencilere çok önem verdiklerini hatırlatan Ölmez, “5 eleman ihtiyacımız olursa 10 mezun öğrenci alıyoruz. Başka sanayicilerin de bu düşüncede olduğunu biliyorum. Biz öğrencilere stajları karşılığında ödeme yapmak konusunda çekinmiyoruz, çünkü okul bittiğinde daha büyük masrafların bu şekilde önünü alabiliriz. Yeni yaptığımız yatırımlarla, elektrik-elektronik ve makine mühendisliği alanında eleman ihtiyacımız doğdu” ifadelerini kullandı.
HAYAL KURMADAN OLMAZ
Okula yeni başlamış bir öğrenciye ayıracakları vaktin, şirketlerinde mesai kaybına sebep olacağını ifade eden Ölmez, “Yeni öğrencilere 5-6 saat şirketlerimizde eğitim vermenin karşılığında, elemanlarımızın en az 2-3 saat işten uzak kalacağı sonucu çıkıyor. Bu da bizim için zorlu bir durum ortaya çıkarır” dedi. Öğrencilere tavsiyede bulunan Ölmez, “Hayal kurmak lazım, hayalsiz yaşam olmaz ama sadece hayal kurarak da olmaz. Harekete geçilmeli ve pes edilmemeli” diye konuştu.
TEORİK BİLGİ PARAYA DÖNÜŞMELİ
OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran ise “Üniversitelerde üretilen teorik bilginin, paraya ve üretime dönüşmesi gerekli. Artık üniversiteler ürettikleri bilgi ile şehrin refahına katkıda bulunuyor. Son yıllarda dünyadaki gelişmeler ile birlikte üniversitelerde bilim insanlarının kendi istedikleri araştırmaları değil, toplumun ve sanayicinin ihtiyaç duyduğu alanlarda araştırma yapması gerekiyor. Zira ancak bu şekilde dünya ülkeleri ile rekabet edebiliriz. Bu rekabette bize bilgi gerek ve bunun yeri de üniversiteler” dedi.
AR-GE İÇİN 10 MİLYON LİRA
Üniversite’de kuluçka merkezleri kurduklarını ifade eden Prof. Dr. Kuran,”Öğrencilerimizin fikirlerinin peşinden koşmaya çalışıyoruz. Şirket nasıl kurulur, nasıl işletilir gibi incelikleri ve bu sürecin püf noktalarını öğretiyoruz. Aynı merkezde fikirlerini ürüne dönüştürebilmeleri için öğretim üyelerimizi de motive etmeye çalışıyoruz. Üniversitemizin eğitim kalitesini artırmak için yılda yaklaşık 10 milyon lirayı AR-GE projelerine harcıyoruz” ifadelerine yer verdi.